18 Ocak 2010 Pazartesi

Hiç hakikaten aşık oldunuz mu?

Hani gözlerinizi karatan, ayaklarınızı yerden kesen, dünyada ki diğer yaşamlardan sizi uzaklaştıran, buz gibi havada siz donarken bile ceketinizi, hatta neredeyse gömleğinizi üzerinizden çıkarttıracak kadar ateş dolu, gözlerine baktığınızda, etrafınızdaki her şeyin yok olduğu bir bilmece kadar sizi kör edebilen, pembe bulutlar üzerinde, değil yürümek, sizi koşturacak kadar heyecan dolu, sizi siz olmaktan çıkarttığını bile fark etmediğiniz kadar aşık oldunuz mu hiç?

Peki, hiç gözlerinin içinde kaybolduğunuz, sarılmaktan ve sıcaklığından hem gurur hem de haz aldığınız, paylaştığınız yatağın en güzel ve en sıcak yerini terk edip, belki üstünüz açık, biraz üşüyerek uyuduğunuzu bile fark etmediğiniz, uyandığınızda ilk kendinizi değil de Onu düşündüğünüz ve her yeriniz tutulmuşken hala kendinizi fark etmediğiniz zamanlar oldu mu hiç?

Sarıldığınız zaman, dünyanın durduğu, bir küçük gülümseme ile içinizin eridiği, hiç ayrılmak istemediğiniz halde, zorunlu olarak ayrı kaldığınızda, aklınızda çıkmayan, düşündüğünüzde içinizin titrediği bir aşk’a sahip olacak kadar şanlı mısınız?

Tanıdık, tanımadık herkesin önünde her anından ve her zerresinden zevk duyduğunuzu haykıracak kadar sevgi dolu oldunuz mu?

Kelimelerin yetmediği, her anından mutluluk ve huzur duyduğunuz, en sinirli anınızda bile hakikaten sinirlenemediğiniz, uzakta kaldıkça özleminizin arttığı, özledikçe sevginizin yoğunlaştığı, o harika duyguyu yaşadınız mı?

Bu ya da buna benzer duyguları yaşamayı başarabilmişseniz şanslı azınlıktansınız demektir. Peki, aynı duyguları iki ya da üç kişi için aynı anda hissettiğiniz oldu mu? Ya da aynı anda birden fazla sonsuz Aşk yaşadığınız?

Kalbinizin aynı Aşk’ı aynı anda birden fazla kişiye verebileceğinizi hiç fark ettiniz mi?

Adına ister Aşk, ister sevgi deyin. Sadece bu kadar yoğun, bu kadar yapıcı ve en güzeli, ne kadar çok verirseniz o kadar çok alabildiğiniz bir tek sevgi var. O da çocuklarımıza verdiğimiz ve onlardan aldığımız sevgi.

Her zaman yatağımın en güzel yeri onların olacak, her zaman en fazla sevgim onlara gidecek, onlar büyürlerken belki ben yatağımdan vazgeçeceğim ama onları sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.

Hafta sonu babaları, şu anda onlara verebileceğimiz tek şey sadece hakiki sevgi. Verebildiğimiz kadar verelim. Karşılık beklemeden, sınırsızca, eminim ki verdiğimiz her damla sevgi, onlara kendi yollarında ilerlemeleri için, almaya çalıştığımız en pahalı oyuncaklardan ya da hediyelerden daha fazla yardımcı olacaktır.

Haftasonu Babası

2 yorum:

Selva dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Jazz dedi ki...

Evet... Ateşli, dolu, hala heyecanının varolduğu belli aşk satırlarına evet, çok çok güzel tarif; tarifi nerdeyse imkansız olan; aşk, muhteşem bişey, varolduysa, hissedildiyse de hiç yok olmayan,şekil ve doku değiştirerek devam eden, insana var olma gücü veren, kıymetini hatırlatan, ayakta tutan kuvvet... Çocuklar bambaşka bir aşk türü anlayana, hissedene, bilene. Tavsiye son derece doğru bence, sadece çocuklar için değil, kendi için insanın, başka bir boyut ama ayrı. İlk tariften farklı bende ki his çocuklarla bağlantılı olan, apayrı. Ama aşk, evet. Yine de yol uzun,farkındalığın boyutu her yeni adım da değişiyor, ne mutlu takip edebilene, ne mutlu bilene, her adım da bilinçlenip kendi içini deşene ve bulduklarını paylaşabilenlere. Aşk tarifi çok etkileyici, epey düşünücem ve epey mutlu olucam düşündükçe.Teşekkür:-)